FUTBOL
2008’e Doğru Özel Röportajlar: Sabri Sarıoğlu
2008’e doğru özel röportajların ilk konuğu Sabri Sarıoğlu. Sabri, sezonun ilk yarısını ve 2. yarısındaki hedefleri resmi sitemize değerlendirdi.
İlk yarının değerlendirmesi
Sezona iyi başladık. Takım tam kadroydu. Sakatımız yoktu. İyi de futbol oynuyorduk. Ancak ilerleyen haftalarda sakatlanan arkadaşlarımızın eksikliği ve aldığımız bazı sonuçlar bizi üzdü. İlk yarının son haftalarında biraz düşüşe geçtik ama genele bakarsak son maçımızı da kazansak ligin ilk yarısını lider bitirecektik bu da bize artı moral olacaktı. Biz 5 maçımızı taraftarımızdan mahrum olarak seyircisiz oynadık, dönem dönem takımda 7-8 arkadaşımız sakatlığı oldu, bunların hiçbiri kaybettiğimiz puanların bahanesi olamaz, olmamalı. Liderle aramızda bir puan var, UEFA Kupası’nda tur atladık, Türkiye Kupası’nda grupta ilk maçımızı kazandık. Ben iyi bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim.
Sezonun 2. yarısı
Ligin son haftalarında hem sakatlığı bulunan arkadaşlarımızın eksikliği hem de takım olarak form grafiğimiz yaşadığımız puan kayıplarında etken olmuştur. Futbolda her zaman inişli, çıkışlı dönemler var. Bizim de iniş yaşadığımız dönem devrenin sonuna geldi. Ancak ligin ikinci yarısıyla beraber bunu tersine çevirip çıkışa geçeceğiz tüm takım olarak. Sakatlıktan çıkan takım arkadaşlarımızın da katkılarıyla çok çalışıp ligin 2. yarısında sezon başındaki Galatasaray’ı taraftarlarımıza izlettireceğiz.
Yeni takım arkadaşları
Ben şahsen takımdaki yeni arkadaşlarla sahada bir uyum problemi yaşamadım ancak aramıza yeni katılan arkadaşların her zaman bu uyum için bir zamana ihtiyacı vardır. Bu dönemi de çabuk atlattıklarını düşünüyorum. Maçlardaki performanslarıyla ne kadar kaliteli futbolcular olduklarını gösterdiler.
Sahadaki Sabri
Biz futbolcular bazen saha içinde ister istemez sinirlerimize hakim olamıyoruz. Özellikle benim ne kadar hırslı olduğumu tüm Türkiye biliyor. Bazen bu hırsımın kurbanı oluyorum. Ben 10 yaşından beri Galatasaray camiasının içindeyim. Olumsuz tezahürat duymak beni her zaman üzer. Galatasaray taraftarı ben çocukluğumdan beri bilirim ki futbolcusuna sahip çıkar. Bir tepki geldiğinde mutlaka moral olarak bir çöküntü yaşıyoruz. Bizim de hatalarımız oluyor elbette, taraftarımızın bizi her zaman bağrına basmasını istiyoruz sadece.
Oftaş maçından çıkarken
Ankara’da Gençlerbirliği Oftaş karşılaşması kazanmamız gereken bir maçtı. Oyundan çıkarken ki reaksiyonumu başka yönlere çekmeye çalışan art niyetli insanlar var. Ben oyundan çıkarken; maç 0-0 devam ediyordu ve takdir edersiniz ki bir Galatasaraylı futbolcu olarak bu skordan dolayı mutlu olamam. Her futbolcu oyundan çıkarken üzülür. Ben hem istediğim futbolu sahaya yansıtamadığımdan dolayı hem de o andaki skorın verdiği üzüntüden dolayı gerildim.
Karl Heinz Feldkamp
Sezona yeni bir hocayla başladık. Karl Heinz Feldkamp, disiplini ön plana çıkartan Alman futbolunun tecrübeli bir ismi. Her teknik adamın bir oyun anlayışı vardır. Ben futbolcuların teknik adamlar hakkında görüş belirtmesini doğru bulmuyorum. Bizler profesyonel futbolcu olarak birer işçiyiz ve başımızdaki teknik adam da bizim patronumuz. Onun direktiflerini yerine getirmek görevimiz.
Uefa Kupası
Bayer Leverkusen ve Hamburg, Almanya’nın köklü kulüpleri, kaliteli kadroları var ama biz de Galatasaray’ız. Türkiye’nin en iyi takımı biziz. Biz artık karşımızdaki rakibin kim olduğundan çok kendi oyunumuza bakmalıyız. Galatasaray karşısında kim olursa olsun sahaya galibiyet için çıkar. Leverkusen ile oynayacağımız iki karşılaşmada da tüm takım olarak terimizin son damlasına kadar mücadele edeceğiz ve turu geçeceğiz.
Yeni Yıl Mesajı
Tüm Galatasaraylılar başta olmak üzere Türk Milleti’nin yeni yılını kutluyorum. 2008’in herkese sağlık, mutluluk, başarı ve huzur getirmesini diliyorum. Ligin 2. yarısında iyi bir çalışma temposuyla beraber taraftarlarımıza daha iyi oynayan, daha mücadeleci, onların izlediği futboldan keyif alacakları bir Galatasaray izlettireceğimize söz veriyorum. Onlar bizi her zaman olduğu gibi desteklemeyi sürdürsünler, biz takım olarak 2008 yılında onların yüzlerini güldüreceğiz.
|